Yaşadığımız depremin üzerinden tam “20” yıl geçti.

Dile kolay tam “20” yıl.

Bu da demek oluyor ki artık her an “deprem” kapımızı çalabilir.

Zira eski insanlar Adapazarı için hep şu ifadeyi kullanırdı;

- 10 yılda bir mutlaka deprem olur.

Bu hesaba göre ikinci 10 yıla girmiş bulunuyoruz.

Yani “deprem” 10 yıl gecikmiş…!

***

Elbette felaket tellallığı yapmak istemem.

Ancak Adapazarı gibi “deprem” kuşağı üzerinde bulunan bir yerleşim bölgesinin bundan kaçması mümkün değil.

Kaldı ki geçmiş tarihlerde yaşanan “depremlere” baktığımızda belirli aralıklarda şiddeti “7” olan “depremler” hep görülmüş.

Gerçi her 10 yılda bir “deprem” olmamış.

Fakat “20” ile “30” yıl arasında “depremler” hep tekrarlanmış.

İşin ilginç yanı da yaşanan depremler yaz aylarına denk gelmiş.

Olan “depremler” ya Temmuz ya da Ağustos ayında yaşanmış …!

***

Olur mu olmaz mı?

Olursa ne zaman olur?

Tabii ki orasını saati saatine kestirmek güç!

Ancak uzmanlar;

- Hazırlıklı olun.

Şeklinde uyarılarda bulunuyor.

İşte konunun asıl can alıcı noktası da bu!

- Depremlere gerçekten hazırlıklı mıyız…?

***

Keşke bu soruya cevap olarak “evet” diyebilseydik.

Maalesef Adapazarı olarak geçen “20” yılda “depremle” ilgili çok da fazla bir hazırlığımız olmadı.

“Ağustos böceği” gibi “20” yılı “lay lay lom” ile geçirdik.

Şehri sil baştan “imar” edecek fırsatı kaçırdık.

Şehri ve insanları Karaman, Camili, Korucuk bölgesine taşıyamadık.

Çünkü oraları “cazibe merkezi” haline getiremedik.

Yine hayatı Adapazarı merkeze sıkıştırdık.

Tıpkı 1967 “depremi” gibi 1999’da da “ranta” yenik düştük…!

***

Peki,

Halen daha 1999 “depreminden” kalma “hasarlı” binaların bulunduğu bu şehir toparlanır mı?

Evet toparlanır.

Ancak kolay da değil.

Zira yeni seçilen belediye başkanları kucaklarında gerçekten çok sıkıntılı bir şehir buldu.

Ulaşım dert.

Yollar dert.

Şehirde belli bir düzen ve nizam yok.

İmar planları “delik, deşik!”

“Kentsel dönüşümü” ise hiç sormayın.

Bugüne kadar onunla hiç tanışamadık.

Gel de bu kadar sıkıntının altından bir anda kalk.

Doğrusu bu şehrin yeni seçilen belediye başkanlarının Allah yardımcısı olsun…!

***

Netice itibariyle aradan geçen “20” yılda “depreme” hazırlık noktasında çok fazla yol alamadık.

Hiçbir şey yapılmadı mı?

Elbette yapıldı.

İyi işler de oldu.

Ancak “20” yılda bir şehirleşme planı yapıp hayata geçiremedik.

Bunun yerine “yap-boz” yöntemini tercih ettik.

Sürekli “imar planlarıyla” oynadık.

Uzun lafın kısası koskoca “20” yılı iyi değerlendiremedik…!

***

- Ancak bu defa ümitliyim.

- Yollarıyla.

- Alt yapısıyla.

- Raylı sistem ulaşımıyla!

- Çevresiyle.

- Yeşiliyle.

- “Depreme” dayanıklı binalarıyla!

Kısacası;

Her türlü felakete hazırlıklı bir şehirde yaşayacağımız ümidini halen koruyorum.

Allah bir “20” yıl sonra yine aynı şeyleri yazmaya bize nasip etmesin.

Amin.

Tabi bir o kadar daha yaşarsak…!