Geçtiğimiz Cumartesi günü, Sakarya Büyükşehir Belediyesi tarafından 17 Ağustos 1999 Depremi'nin 20’nci yılı anma etkinlikleri 15 Temmuz Demokrasi Meydanı'nda yapıldı...

17 Ağustos 1999 Depremi'nde hayatını kaybedenler için Kur’an-ı Kerim okunması ile başlayan programda dualar edildi ve sivil toplum kuruluşlarının sergileri bilgilendirme ve sinevizyon gösterileri yapıldı...

Asrın felaketini yaşayan biri olarak gece 02.00’dan sonra etkinliğin düzenlendiği 15 Temmuz Demokrasi meydanına gittim…

O saatte yine hatırı sayılır insanlar baktım konuşmacıları dinliyor…

Etrafı gezdim…

Sergilere baktım…

Gördüğüm resimlerdeki manzaralar yine beni o dehşet gecesine götürdü…

Sarsıntıyı bir kez daha dün akşam 15 Temmuz Demokrasi meydanında yaşadım…

Sadece bir asır içinde (1903 yılından günümüze), hasara sebep olan 130 depremde; 110 bin insanımız birkaç dakikada öldü...

Yüz binlerce insan yaralandı…

Yüz binlerce insan sakat kaldı…

Binlerce çocuk yetim ve öksüz kaldı…

Binlerce ana ve baba çocuksuz kaldı...

Bu depremlerde yaklaşık 2 milyon ev yıkıldı...

Milyonlarca ev hasarlı veya oturulamaz duruma geldi...

Türkiye'nin her yıl ortalama ulusal gelirinin yüzde biri heba oldu, gitti...

Sadece ve sadece 1999 Gölcük-Düzce depremlerinde ulusal gelirimizin yaklaşık yüzde 15’i birkaç dakika içinde yok oldu...

1939-Erzincan depreminde 60, bir sonrakinde 33 bin, 1999-Doğu Marmara’da, 2011-Erciş ve Van depremlerinde de binlerce insan öldü…

Bu toprağın insanları depreme karşı, tıpkı düşmana karşı olduğu gibi daima uyanık ve hazırlıklı olmak zorundalar...

Ama ne yazık ki çok kısa zamanda unutma hastalığına yenik düşülüyor

Yeni nesil depremi bilmiyor…

Fakat, her yıl yapılan bu etkinlikler deprem bilincini gençlere ne kadar hatırlatıyor, onu da kestirmek mümkün değil…

17 Ağustos depremini 15 Temmuz Demokrasi Meydanı'nda her yıl aynı saatte anılmaya devam etmesi gerekir…

Bir kişide olsa bu etkinlik kesintisiz devam etmelidir…

Ve bir kişide olsa edecektir de…

Bundan hiç kuşkum yok…

Sakarya’da yapılan binalar depreme dayanıklı inşa ediliyor…

Çok katlı siteler yerine üç katlı evlerle Sakarya konutta yatay büyümeye devam ediyor…

Türkiye topraklarının yüzde 92’si deprem kuşağında bulunuyor, nüfusumuzun yüzde 95’i ise deprem kuşağında yaşıyor…

Depremsiz bir dünya yok…

Hele hele deprem coğrafyası üzerinde yaşıyorsanız…

Deprem öldürmez…

Sakat binalar öldürür…

Allah bir daha bizlere böyle acılar yaşatmasın…

Sağlıcakla kalın…