Hani bir söz vardır; “takke düştü kel göründü” diye. İşte 15 Temmuz’dan sonra tamda böyle bir durum ortaya çıktı.
15 Temmuz’dan sonra siyasette ve de özellikle bazı belediyelerde “FETÖ” ile ilgili öyle gelişmeler oluyor ki inanılır gibi değil.
Meğer 17-25 Aralık’ta yaşanan süreç kimsenin umurunda olmamış. Birçoğu kendi çıkarı doğrultusunda hareket edip menfaatini gözetmiş…
15 Temmuz’dan sonra “OHAL” kapsamında bir takım araştırmalar başlayınca bazı kirli ilişkiler de ortaya çıktı.
Maşallah “FETÖ’cülerle” öyle yakın ilişki içinde olunmuş ki bu “haşhaşilere” her türlü imtiyaz sağlanmış.
Vermedikleri şey, sağlamadıkları imkân kalmamış. Hem de bunlar Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bütün ikazlarına rağmen 17-25 Aralık sonrasında artarak devam etmiş…
Elbette bu konuda devlet gerekli istihbarat çalışmalarını yapıyor. Bize yansıtılanlar ölçüsünde biz de bilgi sahibi olup bunları size aktarıyoruz.
Ancak zaman zaman bize de gelen öyle bilgiler oluyor ki inanın Sakarya’nın kanını “FETÖ’ye” nasıl emdirdiklerini gördükçe kahroluyoruz.
Olmaz denenler “FETÖ’cüler için oldurulmuş. İmkânsız denenler “FETÖ’cüler” için imkân dâhiline getirilmiş…
Tabi “takke düşüp kel görününce” eski dosyalar da ortaya saçılmaya başladı. Ortaya neler çıktı neler!
Bundan önceki görevinde makam odasında bir bayan tarafından bıçaklanıp sonra bunu kimseye duyurmadan örtbas eden mi ararsın.
Yoksa güya “baba şefkati ile bir bayanı kucağa alandan” tutun da yüz kızartıcı suçtan ceza alanlara kadar ne ararsan var…
Şimdi gırtlağa kadar bu olayların içine batanların “FETÖ’cülerle” bir bağlantısı olmadığını söylemek mümkün mü?
“FETÖ’nün” hâkim ve savcılarına bu olayları bir şekilde örtbas ettirenlerin “himmet” ilişkisi içinde olmadıkları ne kadar inandırıcıdır?
Elbette “FETÖ’ye” bütün imkânları seferber eder de “himmet” adı altında “tüyü bitmemiş yetimin hakkını” bu “haşhaşilere” yedirirler…
Netice itibariyle 15 Temmuz sonrası bazı siyasetçileri ve belediye başkanlarını ciddi manada ateş aldı.
Baktılar pabuç pahalı 15 Temmuz’a kadar göz yumdukları, görmezden geldikleri, kanunsuz olarak verdikleri ne varsa unutup sözde “günah” çıkartıyorlar.
Ancak millet artık bu “günah” çıkartma seanslarınızı yemiyor. Asıl “17-25 Aralık’tan sonra yenen hurmalar” ne zaman bir tarafınızı tırmalayacak onu merak ediyor…