Referandum oylaması bu hafta sonu yapılacak…
Ak ile kara 16 Nisan akşamı belli olacak…
Lakin bazı “hayırcı” kalemşörler mağdurları oynamaya başladı…
Öylesine ki, Hendek’teki bir çadır olayını, “evet” çıkması halinde “hayırcıların” evlerini bile yıkarlar algısına getirdiler…
Bunu yazan ve söyleyenlerin; İstanbul Okmeydanı’nda “evet’çileri” silahla tehdit edenlere gıkları çıkmıyor… 
Bunun gibi bir sürü hadise var… 
Bu ülkede ve bu şehirde her seçim öncesi bazı münferit olaylar olur…
Seçim bittikten sonra da herkes kabuğuna çekilir, bu hep böle oldu, bundan sonra da böyle olacak… 
Ayrıştırmayı “evet’çiler” yapıyor diyenler, önce bir aynaya baksınlar…
Hoyratça sağa sola saldırmanın ve kendince algı polemiğine girmenin anlamı yok… 
Özellikle de bu algı operasyonunu kullanmayanların neden bu seçimde buna ihtiyaç duyduğu sorgulanmalıdır…
Kimse aba altından sopa göstermesin…
Bu şehirde ve ülkede kimin hangi siyaset tavasından yediği bilinir…
Lakin nankörler hariç…
“Evet’çilere de” hakaret moda oldu…
Neden “hayır” dediğini adam gibi açıklayamayanlar maalesef işi hakarete kadar indirgiyor…
AK Parti yaklaşık 15 yıldır iktidarda…
Kimin evini, kimin başına yıkmış?
Kimin işini kimin elinden almış?
Hele bir söyleyin…
Özgürce konuşuyorsun… 
Özgürce yaşıyorsun…
Ve bunları zamanında savunanlar da “hayır” cenahında yer alınca “vur abalıya” kalemini oynatmaya başladılar…
“Hayır” demek de bir haktır, “evet” demek de…
Ancak “hayır” derken, saldırma…
Küfretme… 
Sövme…
Aşağılama…
Yalan konuşma…
İftira atma…
Daha da önemlisi…
Münafıklık yapma…
Sağlıcakla kalın…